Dijital evrende adını sıkça duyduğumuz ve önceden değindiğimiz “Web 4.0”, “Nesnelerin İnterneti”, “Yapay Zekâ” gibi popüler kavramlardan bir diğeri de en büyük teknoloji trendlerinden biri olan “Artırılmış Gerçeklik”.
Teknolojik gelişmelere paralel olarak, artırılmış gerçekliğe hazır, akıllı telefonlar ve diğer cihazlar dünya çapında daha erişilebilir hale geldikçe daha da büyüyen, kullanım alanları gün geçtikçe artan ve zaman zaman “Sanal Gerçeklik” kavramı ile karıştırılan “Artırılmış Gerçeklik” kavramı hakkında, sizin için kısa bir araştırma yazısı derledik.
Artırılmış Gerçeklik nedir?
Artırılmış Gerçeklik, akıllı cihazların cisim tanıma özelliği sayesinde gerçek dünya mekân ve nesnelerine entegre edilmiş metin, grafik, ses, GPS ve diğer sanal geliştirmeler biçimindeki zenginleştirilmiş bilgilerin dinamik ve gerçek zamanlı kullanımını sağlayan ileri seviye bir teknolojidir. Kısaca, sanal nesnelerin gerçek görüntüler üzerine bindirilmesi veya gerçekliğin bilgisayar tarafından değiştirilmesi ve artırılması şeklinde de ifade edilebilir. İngilizce karşılığı "Augmented Reality" kelimelerinin kısaltılması olan "AR" ile ifade edilmektedir.
AR, içinde yaşadığımız gerçek dünyayı ve bilgisayar ürünü sanal dünyayı bir araya getirir ve fiziksel dünyadan kopmadan dijital dünya ile etkileşmemizi sağlar.
Nasıl çalışır?
AR teknolojisinden faydalanabilmek için; bulunulan ortamda internet erişiminin ve artırılmış gerçekliği tanımlayacak akıllı cihazların (telefon, tablet, gözlük vb.) bulunması ve AR üzerine tanımlanmış olan uygulamalardan birinin kullanılacak cihazda yüklü olması gerekir. İnternet, cihaz ve uygulama şartları yerine getirildikten sonra; AR için tasarlanmış görselin cihazdaki uygulamaya tanımlanmasıyla cihaz görseli algılar ve sabit mekanda yepyeni bir görüntüyle karşılaşılır.
AR için geliştirilen özel yazılımlar, 2D ya da 3D hedefleri tanıyıp, takip edebilir ve onların üzerinde üç boyutlu modeller, animasyonlar, videolar gibi çeşitli görsellerin gösterilmesini sağlar.
AR’de hayali bir dünyada gerçek nesnelerle bütünleşmiş sanal unsurlar görürsünüz. Bir kulaklık veya mobil cihaz kamerası algılayıcıları ile bu büyünün gerçek zamanlı olarak canlandırılmasını sağlayan özel hazırlanmış bir uygulama bir araya gelir. Geliştirilen uygulamayla, olmayan nesneler gerçek dünyaya yerleştirilir. Yani, AR uygulamalarını bir mobil uygulama kullanır gibi kullanabilir ve bu teknoloji sayesinde bilgisayar kaynaklı tüm verileri gerçek dünyanın üzerinde görebilirsiniz. Biyolojik olarak sahip olduğunuz görme ve algılama yetkinliklerinin çok ötesinde 3D, hareketli ve renkli canlandırmalarla algılayabileceğinizden daha ileri seviyede gerçeklik deneyimine sahip olabilirsiniz.
Geçmişten bugüne
İlk defa askeri amaçlı kullanılmaya başlanan AR teknolojisi, II. Dünya Savaşı sırasında, savaş uçağı pilotlarının kullandığı kasklara entegre edilmiş gözlükler ile kullanılmaya başlandı. Savaş uçaklarının ön camlarında görüntülenen saydam özellikli radar bilgi ekranına uçuşla ilgili hız, ısı, yükseklik, koordinat, radar vb. çeşitli anlık gösterge verileri eş zamanlı olarak iletildi ve pilotların bu gözlükler sayesinde verileri okuması sağlandı.
Savaş pilotlarındaki uygulama alanıyla başlayan ve 1990’larda cep telefonlarının gelişmesiyle yavaş yavaş öğrenmeye başladığımız AR teknolojisi günümüzde birçok farklı alanda kendisini göstermektedir. Snapchat lensleri, Microsoft'un HoloLens ve Google'ın süper gözlükleri olarak tanımlanan Project Glass ürünleri ile daha yakından tanımaya başladığımız AR teknolojisi, özellikle piyasaya sürüldüğünden bu yana bir hafta içinde insanları sokaklara ve parklara, plajlara ve hatta bir kayıkla denize gönderen Pokemon Go oyunuyla birlikte inanılmaz derecede ilgi görmeye başladı. Oyuncuların Japon çizgi film serisi Pokemon'dan egzotik canavarları yakalamaya çalıştıkları oyun, insanları halka açık yerleri ziyaret etmeye, sanal ganimet ve koleksiyon karakterleri aramaya teşvik etmek için akıllı telefonlarda yerleşik olarak bulunan sıradan teknolojilerin bir kombinasyonunu kullandı. Bu sayede AR uygulamalarının indirilme sayılarında %300 gibi inanılmaz oranda artışlar yaşandı.
Kullanım alanları
Artık ortalama bir akıllı telefonun bile desteklediği AR uygulamaları, insanların pek çok farklı alanda daha gerçekçi bir deneyime sahip olmasına olanak tanıyor. Artırılmış gerçeklik, aslında, Snapchat lensleri, arabanızı kalabalık bir otoparkta bulmanıza yardımcı olan uygulamalar ve hatta kıyafetlerinizi bile denemenize izin veren çeşitli alışveriş uygulamaları dahil olmak üzere sayısız şekilde kullanılabilir.
En yaygın kullanım alanlarından bazıları şunlardır;
-
Oyun-Eğlence
-
Reklam-Pazarlama
-
Askeri Donanım-Savunma
-
Eğitim
-
Sinema
-
Turizm
-
Sağlık
-
Mobilya-Dekorasyon
|
-
Emlak-Gayrimenkul
-
Lojistik
-
Perakende
-
Seyahat
-
Alışveriş
-
Sanat-Müzeler
-
Endüstriyel Üretim
-
Mimarlık-İnşaat
-
Tarih-Arkeoloji
|
Benzer kavramlar
Sanal Gerçeklik (VR – Virtual Reality)
Artırılmış gerçeklik, bazen “Sanal Gerçeklik” kavramı ile karıştırılmaktadır.
Sanal gerçekliğin aksine, artırılmış gerçeklik tamamen yapay bir ortam yaratmaz. Bunun yerine, bir oda veya kaldırım gibi mevcut gerçek yaşam öğelerinin üzerine yerleştirilen yapay bileşenleri kullanarak entegre, yarı yapay bir gerçeklik yaratır. Sanal Gerçeklik (VR) ise, gerçek hayattan tamamıyla soyutlanmış bir şekilde simüle edilmiş bir ortam oluşturmak için bilgisayar teknolojisinin kullanılmasıdır. Bir insanın gerçek olarak algılayabileceği bir üç boyutlu görüntü veya ortam yaratmaya çalışır. Örneğin; sanal gerçeklik gözlüğü ile bir görüntüyü izleyen kişi, gerçek dünyadan tamamen soyutlanır ve adından da anlaşılacağı gibi kendini “sanal” bir dünyanın içinde bulur. Ancak, artırılmış gerçeklik kullanan kişi bulunduğu ortamdan soyutlanmaz, tasarlanan nesneler gördüğü alana aktarılarak kişinin algısını zenginleştirir. Kullanım alanları daha esnek olan artırılmış gerçeklik teknolojisi sadece akıllı gözlükler ile değil özel olarak hazırlanmış mobil uygulamanın yüklü olduğu akıllı telefon ve tabletlerde de deneyimlenebilir.
Diğer benzer uygulamalara da çok kısa göz atacak olursak;
Karma Gerçeklik (MR – Mixed Reality)
Karma Gerçeklik (MR), çeşitli cihazlar ve giyilebilir bilgisayarlar yardımı ile sanal nesneleri gerçek dünyaya yerleştirebilen, fiziksel gerçeklikle etkileşim sağlayabilen, Sanal Gerçeklik (VR) ve Artırılmış Gerçeklik (AR) teknolojileri arasında bir üst tanım olarak değerlendirilen ortamlara denir. Sanal ve fiziksel dünyalar tek bir gerçeklik altında birleştirilir. AR’den farklı olarak kullanıcılar gerçek zamanlı olarak sanal nesne ve veriler ile etkileşim halinde olabilmektedir.
Karma gerçeklik özellikle sinemada sıklıkla kullanılmaktadır. Yeşil perde teknolojisi yardımıyla VR içerikleri, gerçek film sahneleri ile birleştirildiğinde ortaya ayırt edilemeyecek şekilde gerçekçi kareler çıkabiliyor. Gerçek kameranın konumunun sanal kamera ile birleştirilmesiyle birlikte istenilen her türlü sanal mekanda yeni görüntüler elde edilebiliyor.
Genişletilmiş Gerçeklik (XR - Extended Reality)
Genişletilmiş Gerçeklik (XR), gerçek ve sanal dünya ile insan-makine etkileşiminin birleşimidir. AR, VR ve MR gibi bugün sahip olduğumuz teknolojilerin tamamı aslında XR spektrumunun farklı alanlarında yer alır. XR bu sürükleyici teknolojilerin tamamını kapsar.
Tablo: Gerçeklik – Sanallık Spektrumu (Source: Hacker Noon)
Yakın tarihli bir Forbes makalesi, çeşitli XR teknolojisi türlerinin hayatımızı ve işimizi kökten değiştirebileceği yollardan bazılarını açıklıyor. Örneğin gelecekte, yeni bir kanepenin veya sandalyenin oturma odanızda nasıl görüneceğini görmenizi sağlayan XR uygulamaları ile birçok alışverişinizi yapabilirsiniz. Ayrıca, yan masadaki iş arkadaşınızın aslında binlerce kilometre uzakta olabileceği XR destekli bir sanal ofis ortamında çalışabilirsiniz. XR uzaktaki engelleri ortadan kaldırarak uzak çalışanların dünyanın her yerinden verilere sorunsuz bir şekilde erişmesini sağlar. Live Science'a göre, bilgileri gözlerinizin önünde görüntüleyen AR özellikli kontakt lensler bir gün telefon ve bilgisayar ekranlarının yerini alabilir.
Image Source: https://www.fi.edu/sites/default/files/extended_reality_istock.jpg
Özetlersek;
AR; sanal bir içerik katmanı oluşturur, çevre ile etkileşime girmez.
VR; gerçek hayattan izole bir şekilde insanları tamamen sanal bir ortama sokar.
MR; gerçeklik ve sanal gerçekliğin bir karışımıdır, gerçek ortamla etkileşime girebilecek sanal nesneler oluşturur.
XR; AR, VR, MR ‘ın tamamını bir tanım altında bir araya getirir.
Bu heyecan verici teknolojik gelişmeler ışığında, yakın gelecekte giyilebilir gözlüklerin akıllı telefonların yerini alacağı veya onlara eşlik ederek yeni bir bilişim devrimi başlatacağı öngörülmektedir.
Kaynakça:
Hürriyet, Codemodeon, NY Times, Franklin Institute
#honeybadgers #itellidotnet #ar #augmentedreality #artirilmisgerceklik